24 Mayıs 2019 Cuma

HAYATIM VE BEN -3


Hayatım ve BEN

Ortaokul maceram başlıyor; 1964-1965
Adapazarı merkez görseli;



Adapazarı merkez ortaokulu'nda orta öğrenimine başlıyorum.İlk yılım tıpkı ilk okul öğrenimi gibi pek bir şey anlamadan geçti.Sonraki yıl lisan seçimi vardı ve ben İngilizce branşını istemiştim.Fakat uzun bir süre İngilizce Öğretmeni ataması gerçekleşmediği için dersler boş geçiyordu.Ve sonunda Fransızca dersleri almaya başladık ve yaşlı bir öğretmen ile lisan problemi hallolmuştu.Son sene okulun basket takımına seçilmiştim.Derslerimde iyi gidiyordu.Bu arada seçmeli derslerden el işi dersini de anlatmadan geçemiyeceğim. Gerçekten hayatımda yeteneklerim konusunda kendimi tanıdığım bir anım oldu.Bazıları için pek birşey ifade etmeyebilir ama,ben elimin bir çok mesleğe yatkın olduğunu farketmiştim.Ve ortaokul maceram pek hareketli olmamakla beraber güzel geçmişti.

Ortaokul yıllarımda artık arkadaşlarımla sinemalara, çarşı gezmelerine tek başımıza gider olmuştuk.Eee büyüyorduk ya artık,erkekte olmuştuk artık.Delikanlılığa da adım atmaya başlıyorduk nede olsa.
Dilmen Oteli lobisinde Bulvar manzarasında fincan çay içmeye bayılırdım. Babamın sözleri dün gibi aklımda; üç kuruş fazla para verin ama temiz ve nezih bir yerde oturun derdi, oralarda iyi arkadaşların olur herzaman için. 



Mahallemizde belediye zabıta komseri Niyazi amca vardı. Oğlu Cengiz Büyükaslan arkadaşımdı. Niyazi amca babamın çok iyi arkadaşı idi.Kendi başımıza gezer olmuştuk ya artık,sinemalara da gidiyorduk. Arada bir Niyazi amca bizi sinemaya götürür ve bir locaya oturtur bırakır giderdi.Film bitiminde çarşı geze geze eve dönerdik. 

Yine bir hafta sonu sinema çıkışında arkadaşım Niyazi amcanın oğlu Cengiz ile unutamadığım bir anımdır; bulvarda yürüyorduk tam Ticaret Lisesi vardı merkezde, önünden geçerken birden birkaç polis kolumuzdan yakalıdığı gibi bizi hemen yakındaki karakolun üst katına götürdü.Açın bakalım ellerinizi dedi ve sıra dayağı başladı.Tam sıra bana gelmişti ki,sen niye açmıyorsun ellerini diye hiddetle seslendi polis.Suçumuz ne ki diye sordum?Tam Ticaret Lisesinin önünde de ayakkabı boyacıları dururdu o zamanlar.Bir bayanın beyaz kürküne siyah boya süngeri atıldığını ve bayanın karakola gelerek şikayetçi olduğunu ve bunun üzerine bizi karakola getirdiklerini söyledi.Bizde boyacı tipi varmı,yanımızdaki boyacı çocuklara sorsanıza dedim.Ve bizi Komiser Niyazi amca sinamaya götürdü sinemadan dönerken tesadüfen oradan geçiyorduk dedim.Tabii dayak yemekten kurtulduk.Unutamadığım bir anı idi.

Orta okul son sınıfta 1967 yılı Temmuz ayının 22 si, cumartesi akşam üstü saat takriben 18:58 civarı büyük bir yer sarsıntısı ve çok büyük bir gürültü ile Adapazarı depremini yaşadık. 




Bu acıyı da asla unutamam. İki veya üç ay gibi bir çadır yaşamımız olmuştu. Aradığımız tek şey ekmek idi. Ziyaretimize geçmiş olsuna gelen o zaman komşu ilimiz idi İZMİT'ten yakınlarımıza ekmek getirip getirmediklerini sorduğumuzu unutamam. Rahmetli anneminde bayat ekmeklerden kuzunemizin fırınında tepsiye yoğurt ve yumurta ile çadırda yaptığı yemeği çok beğenirdim. Hala bugün gibi aklımda, damağımda lezzeti. Tad'lar sayfamda tarifinide paylaşacağım.



Rahmetli babam balığa çok meraklıydı.Ya akşamları iş çıkışı çalıştığı Askeri fabrikanın arkasından geçen Çark Deresinde olta ile Yayın Balığı avlamayı çok severdi. Tabii bizde ailece gider o balık tutarken askeri firinin lahmacunlarının tadına bakardık tabii.  

Çark Deresi deyince aklıma çok küçük yaşlarda Zirai Donatım Fabrikasının yakınında bulunan Çark Deresinin kıyısındaki Tuna Gazinosu ve yakınındaki iskelesi aklıma geldi hemen; Ailece Tuna Gazinosuna İstanbuldan gelen değerli ses sanatçılarını dinlemeye gider istekler yapardı küçük bitirim biraderim, hesabıda babam ister o öderdi...

Tuna Gazinosu iskelesinde üstü renkli tenteli sandallar olurdu ve biner dereye kadar inen Salkım Süğüt ağaçlarını ellerimizle sıvazlıya sıvazlıya Çark Deresi boyunca Çark Gazinosuna giderdik. Oraya da İstanbul dan Ses Sanatçıları gelirdi. Bu gezinti bir nevi bir ritüeldi bizim için ve büyük keyif alırdık. O günkü anılarıma ait bugün bulabildiğim görseller; 









Not:Hayatım ve BEN yazı dizim devam edecek, sağlıklı kalın, bloğumu takipte kalın, yorumlarınızı bekliyorum.

KANDIRA'DA HORTUM

Kandıra'nın Kefken Beldesinde sabah saat 06:30 da başlayan şiddetli yağışın ardından saat 07:30 da denizden gelen hortum ile birlikte fırtına, şiddetli yağış ve dolu yağışının ardından beldede büyük çapta maddi hasar meydana gelmiştir. 



Beldede meydana hortum büyük korkuya neden oldu. 

Hasar tespit çalışmaları ve çevre temizlik çalışmaları Kocaeli Büyük Şehir Belediyesi Kandıra Belediyesinin Afat, İtfaiye ve Temizlik işlerinin yoğun çalışmaları neticesin de kısa zamanda toparlanmıştır. 

Beldede geniş çaplı hasar meydana gelmiştir. 







Aşağıdaki fotoğraftaki pencere,duvarın kopmasının ardından cam ve çerçeve birlikte yerinden koparak yola savrulmuştur. Verilmiş sadakamız varmış gün boyu binanın yanında park halinde olan aracımı malum olmuş gibi akşamdan oradan kaldırdım.Aksi taktirde kopan pencere sabah hortum ile benim arabanın tepesine konacaktı. Büyük geçmiş olsun hem bize hem çevre sakinlarimize.








Onarım ve tamirat çalışmaları bir müddet daha devam edeceğe benziyor. Zira küçük bir belde de tamirat ve yenileme çalışmalarına anında cevap verecek esnaf altyapısı bulunmamaktadır. Çevre il ve ilçelerden gelen tamirat ve onarım elemanları sorunun bir an önce bitirilmesi için yoğun çaba içerisindedir. 

Allah bir daha böyle acılar yaşatmasın ,korkutmasın inşallah. Belde halkına büyük geçmiş olsun. 


23 Mayıs 2019 Perşembe

AKÇABÜK TATİL KÖYÜ 2.BÖLÜM


AKYARLAR

Akyarlar benim için ,Mayıs ve Ağustos ayları kaçınılmaz tatil için biçilmiş kaftandır.
Şimdi Akyarlarda tatil ve huzurun adı ve tadlarını tanıtacağım.Tabii güzelliklerini de unutmamalıyım. 







Akyarlar Köyünden Taş Ev; hayranım buraya...


Köyümüzün Çay bahçesinden bir görüntü;




Bu bizim BOMBA'mız çiğ böreğimiz.Akşam üstü 15:30 gibi çıkar ve kuyruk olur.Geç kaldıysanız yiyemezsiniz.



Karaincir, BalMahmut'un yerinde;Bomba,Gözleme ve Sıcak Helva'da saat 15:30 dan sonra hazırdır.





Tatil Köyümüzün sahili ve çevresi ile ilgili resim,paylaşımlarım devam edecek.Sağlıklı kalın,bloğumu takipte kalın.Yorumlarınızı bekliyorum.

16 Mayıs 2019 Perşembe

AKÇABÜK TATİL KÖYÜ 1.BÖLÜM



Akçabük Tatil Köyü ile 1989 tarihinde tanıştık. İyi ki tanımışım. Bir yakınımız tavsiyesi üzerine Bodrum'a gittik ve üç günlük bir ağarlanmanın ardından kararımızı verdik. Bacanağım, baldızım ve eşimle birlikte birer devre almaya karar verdik.                                                   





Hemen sitemizin bitişik koyu Meteor Beach gerek havası ve gerekse denizinin parıltısı ile o yörenin güzel koylarından biridir. Tanımanızı tavsiye ederim. 


Birde gece parıltısını paylaşmak istiyorum.



Bodrum koylarımızı gezelim,pırıl pırıl denizi ve masmavi gökyüzü ile ışıldar durur gönüllerde. 







Tatil Köyümüzün sahili ve çevresi ile ilgili resim ,paylaşımlarım devam edecek.