İzleyelim bakalım; Şanlı Urfa girişi
Otoyolları gerçekten çok beğendim,kıskanmadım desem yalan olur.Birde Güneydoğu Anadoluya devlet yatırım yapmıyor deniyor.Bizdeki otoyollarla mukayese edemem,zira yollarda yama dahi yok.Güle Güle kullanılsın.Yol yorgunluğumuzu Şanlı Urfa'da
Hilton Garden İnn Şanlıurfa otelinde konaklayarak attık. Nefis bir akşam yemeğinin ardından güzel bir uyku çekerek yine nefis bir açık büfe kahvaltısında ardından erkenden otelimizden ayrılarak Gap turumuza Mardin ile devam edeceğiz.
İşte Mardin yolculuğumuz başlıyor;
Bu fotoğrafta da göreceğimiz gibi,bahçe sınırlarını düzenleyen duvarlarının tamamı yığma taş ile yapılıdır. Çok sabır ve zaman isteyen bir iş olsa gerek! Enteresan geldi bana,taş işlemesinde hiçbir harç kullanılmamış olması enteresan gelen.Biraz da yol görsellerin vereyim;
Mardin kalesi göründü,heyecan içindeyim!
Mardin'e hiç böyle girmemiştim sanki! Zira Mardin'e girerken yeni şehir (yeni Mardin)'i aşağıda görmüştüm. Şimdi ise yeni Mardin'in adeta içinden girdik. Herhalde yol güzergahı değişmiş diye düşündüm,rehberimizede sormaya unuttum . Ama Gap gezisine doyamadım,hava muhalefeti nedeniyle yukarı kadar çıkmamız rağmen aşırı yağmur ve sis nedeniyle NEMRUT DAĞI'nı göremedim.Gündoğumu ve günbatımı fotoğraflarını da çekmek isterdim.
ŞAKİR NUHOĞLU CAMİİ görselleri ;
Şimdi paylaşacağım resimde kilisenin tabanında 1.5 ton ağarlığındaki her bir taşı işleyerek ve aralarına harç koymadan inşa edip üzerine giriş bölümünde gördüğümüz koca kiliseye inşa etmişler.Bunca sene taşlarda en ufak bir kayma veya oynama olmamış. O tarihteki tekniğe hayran kaldım. Şimdi paylaşayım ;
Mezapotamya manzarası ile bölümümüz bitiriyorum. Gap Gezisi anıları ve yöresel tadlar devam edecek.
